Türk Sağlık Sen İzmir Üniversiteler Şube Başkanı Yasemin Zengin, 2018’in sağlık çalışanlarının hak ve kazanımları açısından kayıp bir yıl olduğunu söyledi. 2018 yılını değerlendiren Başkan Zengin, şu açıklamalarda bulundu:
“2018 yılında ne yazık ki sağlık çalışanlarının ne yazık ki beklentisi karşılanmamıştır. Yıpranma payı ile ilgili bir düzenleme yapılmış fakat düzenleme beklenenin ve söz verilenin çok gerisinde kalmıştır. Bazı sağlık meslek mensuplarının kapsam dışında bırakılması, geriye dönük çalışmaları kapsamaması ve fiilen çalışmayan günlerle hesaplandığında 9 yıla 1 yıl olması hem kabul edilemez hem de çalışanlar için bir fayda getirmemektedir. Bunun yanı sıra sağlık çalışanlarının döner sermaye gelirleri 2018’de de azalmaya devam etmiştir. Döner sermaye sisteminin çalışanlar için revize edilerek yenilenmesi şarttır. Performansa dayalı döner sermaye gelirleri tüm çalışanlar için makul bir seviyeye çıkartılmalı adaletsizlikler ve belirsizlikler sonlandırılmalıdır. Döner sermaye ile ilgili tüm çalışanların beklentisi karşılanmalıdır. 2018 yılında bitmeyen bir başka çile de sözleşmeli çalışmadır. Türk Sağlık Sen olarak beklentilerin karşılanmasını istediğimiz bir diğer husus vekil ebe, 4/b’li, 4+2’li, 4924 ve kamu dışı aile sağlığı çalışanı gibi farklı istihdam modellerinin tümden terk edilerek bu arkadaşlarımızın hepsinin kadrolu statüye geçirilmesidir. Hiç kimsenin eşi ile işi arasında tercihe zorlanmadığı, geleceğe güvenle bakabildiği bir çalışma düzeni için bu gereklidir. Ayrıca yıllardır sadece yaptıkları işin kadrosu olan memurluğu talep eden Yardımcı Hizmetler sınıfının da beklentisi karşılanmalıdır”
“2018 yılında sağlıkta şiddet artmaya devam etmiş ve adeta bir terör halini almıştır. Ne yazık ki çözüm olmazsa bu halin önümüzdeki yılda da sürüp gideceği çözüm olmazsa aşikardır. Bu nedenle sağlık çalışanlarına yönelik şiddet sorununa dair somut ve caydırıcı yaptırımlar uygulanmalıdır. Tutuklu yargılama, acil olmayan sağlık hizmetlerinden kademeli men edilme, sıfır toleranslı alan uygulaması çözüm noktasında öncelikli adımlar olmalıdır. Çalışma hayatında iş yükü başta olmak üzere birçok anlamda sıkıntıya neden olan personel eksikliğinin çözümü için yeterli istihdam yapılmalıdır. Atanmayı bekleyen yüz binlerce sağlık çalışanının feryadına da kulak verilmelidir. Kısacası 2018 senesi, kamu ve sağlık çalışanları açısından beklentilerin karşılanmadığı ve ekonomik kayıpların kendisini fazlasıyla hissettirdiği bir yıl olmuştur.
Başkan Zengin, 2019’un hem sağlık hem de diğer iş kollarındaki çalışanların beklentilerin karşılandığı bir yıl olmasını dileyerek, “Umarız ki 2019 yılı, ek zam başta olmak üzere taleplerin karşılandığı, beklentilerin yerine getirildiği bir yıl olur. 2019 yılının devletin verdiği görevle milletine hizmet eden kamu çalışanları için iyi ve önemli gelişmelerin yaşandığı bir yıl olmasını istiyoruz. Biz Türk Sağlık-Sen olarak bu temennilerimiz doğrultusunda her zaman olduğu gibi yılmadan mücadelemizi sürdüreceğiz. 2019’da da hak bildiğimiz yolda çalışanın her zaman yanında olacağız. Nerede bir haksızlık varsa karşısında duracak, mağduriyetlerin sonlanması ve çalışanların hak ettiklerini alması için elimizden geleni yapacağız. Bu şanlı mücadelemize de tüm çalışanlardan bize destek olmalarını bekliyoruz. Gücünüz gücümüze güç katacak, azmimizi daha da artıracaktır diyoruz. Bu düşüncelerle 2019 yılının milletimize, ülkemize, coğrafyamıza ve insanlığa huzur getirmesini diliyoruz.
Tüm kamu çalışanlarının daha iyi şartlarda çalışma hayatına kavuşacakları bir yıl olmasını temenni ediyoruz. Çalışanlar açısından oldukça zorlu geçen bir yılı geride bırakıyoruz. 2018’de ekonomik sıkıntıların ortaya çıkardığı sorunları fazlasıyla hissettik. Yetkili sendika olarak gezenlerin basiretsizliği ve öngörüsüzlüğü ile attıkları imzalar sonucunda memurun maaş zammı, enflasyonu bırakın enflasyon farkından bile düşük kaldığı bir yılı yaşadık. Yılın son günlerinde hala malum-sen başkanının zaten verilecek olan enflasyon farkı ocak ayında ödenmeli gibi tuhaf açıklamasıyla da aslında memurun zammına ve meselesine ne kadar uzak olduğunu bir kez daha cümle aleme ilan etmiş oldu. İşçiler adına yetkili olan Türk-İş’in asgari ücretliye yüzde 26 zam aldığı bir dönemde memurlar adına yetkili olanların her şeyden bihaber olmalarını da onları üye olarak yetkili yapan kamu çalışanlarının dikkatini sunuyoruz. Umarız ki bu konuda gereğini 2019 yılında yaparlar”
Zengin, Türkiye Kamu-Sen memurun çok büyük ekonomik kayıplar yaşadığı bu dönemde ek zammı gündeme getirdiğini ve bu konuda düzenleme yapılmasını istediğini anlatan Zengin, “Bunun için de tüm Türkiye’de eylemler yapılmış, kamuoyu oluşturulmuştur. Mücadelemiz sürecektir; umarız ki 2019’un ilk aylarında bu çağrımıza kulak verilir ve zaruret olan ek zam hayata geçer. Bunun yanı sıra kamu çalışanlarının bekledikleri bir diğer önemli mesele de 3600 ek göstergedir. 2018 yılında bu anlamda Türkiye Kamu-Sen tarafından temeli atılan bir yasa tasarısı şuanda TBMM Plan Bütçe Komisyonundadır. Umarız ki bir an önce görüşülerek hayata geçer” diye konuştu.
2018 KAYIP YIL OLMUŞTUR
“2018 yılında ne yazık ki sağlık çalışanlarının ne yazık ki beklentisi karşılanmamıştır. Yıpranma payı ile ilgili bir düzenleme yapılmış fakat düzenleme beklenenin ve söz verilenin çok gerisinde kalmıştır. Bazı sağlık meslek mensuplarının kapsam dışında bırakılması, geriye dönük çalışmaları kapsamaması ve fiilen çalışmayan günlerle hesaplandığında 9 yıla 1 yıl olması hem kabul edilemez hem de çalışanlar için bir fayda getirmemektedir. Bunun yanı sıra sağlık çalışanlarının döner sermaye gelirleri 2018’de de azalmaya devam etmiştir. Döner sermaye sisteminin çalışanlar için revize edilerek yenilenmesi şarttır. Performansa dayalı döner sermaye gelirleri tüm çalışanlar için makul bir seviyeye çıkartılmalı adaletsizlikler ve belirsizlikler sonlandırılmalıdır. Döner sermaye ile ilgili tüm çalışanların beklentisi karşılanmalıdır. 2018 yılında bitmeyen bir başka çile de sözleşmeli çalışmadır. Türk Sağlık Sen olarak beklentilerin karşılanmasını istediğimiz bir diğer husus vekil ebe, 4/b’li, 4+2’li, 4924 ve kamu dışı aile sağlığı çalışanı gibi farklı istihdam modellerinin tümden terk edilerek bu arkadaşlarımızın hepsinin kadrolu statüye geçirilmesidir. Hiç kimsenin eşi ile işi arasında tercihe zorlanmadığı, geleceğe güvenle bakabildiği bir çalışma düzeni için bu gereklidir. Ayrıca yıllardır sadece yaptıkları işin kadrosu olan memurluğu talep eden Yardımcı Hizmetler sınıfının da beklentisi karşılanmalıdır”
SAĞLIKTA ŞİDDET SÜRÜYOR
“2018 yılında sağlıkta şiddet artmaya devam etmiş ve adeta bir terör halini almıştır. Ne yazık ki çözüm olmazsa bu halin önümüzdeki yılda da sürüp gideceği çözüm olmazsa aşikardır. Bu nedenle sağlık çalışanlarına yönelik şiddet sorununa dair somut ve caydırıcı yaptırımlar uygulanmalıdır. Tutuklu yargılama, acil olmayan sağlık hizmetlerinden kademeli men edilme, sıfır toleranslı alan uygulaması çözüm noktasında öncelikli adımlar olmalıdır. Çalışma hayatında iş yükü başta olmak üzere birçok anlamda sıkıntıya neden olan personel eksikliğinin çözümü için yeterli istihdam yapılmalıdır. Atanmayı bekleyen yüz binlerce sağlık çalışanının feryadına da kulak verilmelidir. Kısacası 2018 senesi, kamu ve sağlık çalışanları açısından beklentilerin karşılanmadığı ve ekonomik kayıpların kendisini fazlasıyla hissettirdiği bir yıl olmuştur.
2019 BEKLENTİLERİN KARŞILANDIĞI BİR YIL OLSUN
Başkan Zengin, 2019’un hem sağlık hem de diğer iş kollarındaki çalışanların beklentilerin karşılandığı bir yıl olmasını dileyerek, “Umarız ki 2019 yılı, ek zam başta olmak üzere taleplerin karşılandığı, beklentilerin yerine getirildiği bir yıl olur. 2019 yılının devletin verdiği görevle milletine hizmet eden kamu çalışanları için iyi ve önemli gelişmelerin yaşandığı bir yıl olmasını istiyoruz. Biz Türk Sağlık-Sen olarak bu temennilerimiz doğrultusunda her zaman olduğu gibi yılmadan mücadelemizi sürdüreceğiz. 2019’da da hak bildiğimiz yolda çalışanın her zaman yanında olacağız. Nerede bir haksızlık varsa karşısında duracak, mağduriyetlerin sonlanması ve çalışanların hak ettiklerini alması için elimizden geleni yapacağız. Bu şanlı mücadelemize de tüm çalışanlardan bize destek olmalarını bekliyoruz. Gücünüz gücümüze güç katacak, azmimizi daha da artıracaktır diyoruz. Bu düşüncelerle 2019 yılının milletimize, ülkemize, coğrafyamıza ve insanlığa huzur getirmesini diliyoruz.
Tüm kamu çalışanlarının daha iyi şartlarda çalışma hayatına kavuşacakları bir yıl olmasını temenni ediyoruz. Çalışanlar açısından oldukça zorlu geçen bir yılı geride bırakıyoruz. 2018’de ekonomik sıkıntıların ortaya çıkardığı sorunları fazlasıyla hissettik. Yetkili sendika olarak gezenlerin basiretsizliği ve öngörüsüzlüğü ile attıkları imzalar sonucunda memurun maaş zammı, enflasyonu bırakın enflasyon farkından bile düşük kaldığı bir yılı yaşadık. Yılın son günlerinde hala malum-sen başkanının zaten verilecek olan enflasyon farkı ocak ayında ödenmeli gibi tuhaf açıklamasıyla da aslında memurun zammına ve meselesine ne kadar uzak olduğunu bir kez daha cümle aleme ilan etmiş oldu. İşçiler adına yetkili olan Türk-İş’in asgari ücretliye yüzde 26 zam aldığı bir dönemde memurlar adına yetkili olanların her şeyden bihaber olmalarını da onları üye olarak yetkili yapan kamu çalışanlarının dikkatini sunuyoruz. Umarız ki bu konuda gereğini 2019 yılında yaparlar”
EK ZAM MÜCADELEMİZ SÜRECEK
Zengin, Türkiye Kamu-Sen memurun çok büyük ekonomik kayıplar yaşadığı bu dönemde ek zammı gündeme getirdiğini ve bu konuda düzenleme yapılmasını istediğini anlatan Zengin, “Bunun için de tüm Türkiye’de eylemler yapılmış, kamuoyu oluşturulmuştur. Mücadelemiz sürecektir; umarız ki 2019’un ilk aylarında bu çağrımıza kulak verilir ve zaruret olan ek zam hayata geçer. Bunun yanı sıra kamu çalışanlarının bekledikleri bir diğer önemli mesele de 3600 ek göstergedir. 2018 yılında bu anlamda Türkiye Kamu-Sen tarafından temeli atılan bir yasa tasarısı şuanda TBMM Plan Bütçe Komisyonundadır. Umarız ki bir an önce görüşülerek hayata geçer” diye konuştu.